Üretken Yapay Zekânın Sınırsız Potansiyeli
İnternetin kitleselleşmesinden bugüne insanlığın önünde bambaşka ufuklar açan pek çok teknolojinin hayatımıza girmesine tanıklık etmiş olsak da üretken yapay zekânın yarattığı yüksek heyecan ve beklenti seviyesi çarpıcı bir nitelik taşıyor. Bunda da üretken yapay zekânın çok kısa sürede kitleselleşmesi ve gündelik yaşamın içine hızla adapte olması önemli bir rol oynuyor. Üretken yapay zekâ en yalın haliyle öğrenebilen ve öğrendiği bilgilerden içerik üretebilen teknolojileri ifade ediyor.
OpenAi şirketi tarafından geliştirilen üretken yapay zekâ uygulaması ChatGPT, tam bir yıl önce, Kasım 2022’de kullanıma açılmasından yalnızca beş gün sonra 1 milyon kullanıcıya erişmeyi başarmıştı. Dünyanın en büyük sosyal medya platformlarından biri olan Instagram’ın 1 milyon kullanıcıya erişmesi 2,5 ayı bulmuştu. Aradan geçen bir yılda ChatGPT kullananların sayısı 180,5 milyonu geçerken, Eylül 2023 itibarıyla ChatGPT web sitesine yapılan ziyaretler 1,5 milyarı geride bıraktı.
Eğitimden sağlığa, iş yapış biçimlerinden günlük alışkanlıklara kadar insan yaşamını pek çok boyutta dönüştüren diğer teknolojilerde olduğu gibi, üretken yapay zekânın da düşünülenden daha köklü bir tarihçesi bulunuyor. İnsan yaratıcılığı ve yeteneklerini taklit eden bir teknoloji üretme üzerine kavramsal tartışmalar 1950’li yıllarda başlarken, kavramsal ve işlevsel boyutta yapay zekânın gelişimi makine öğrenimi, nesnelerin interneti gibi ağırlıklı olarak iş dünyasında yaşanan inovasyonlarla devam etti.
2022’de yaşanan üretken yapay zekâ patlaması, insan yaşamının birçok alanının iyileştirilmesine yönelik potansiyeliyle merak uyandırmaya devam ediyor. İçerik üretimi, pazarlama, sağlık, eğitim, eğlence ve finans hizmetleri, üretken yapay zekânın başarabilecekleri konusunda hızlı davranan sektörler olarak öne çıkıyor.
Nature dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre ilaç keşiflerinde yapay zekâ tarafından üretilen moleküllerin oranı 2012’de yüzde 5 iken 2020’de yüzde 20’ye ulaştı. Netflix’in yaptırdığı bir çalışmaya göre kullanıcıların tercihlerine göre kişiselleştirilen arayüzler kullanıcı etkileşimini yüzde 20 artırdı. Juniper Research’ün bir araştırmasına göre yapay zekâ destekli chatbot ve dolandırıcılık önleme araçlarına dayanan banka tasarruflarının 2023 yılı sonunda 447 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Türkiye Yapay Zekâ Strateji Belgesi’ne göre 1980-2016 yılları arasındaki patent başvuruları incelendiğinde, YZ teknolojilerinin en çok uygulandığı alanların sırasıyla haberleşme (%24), ulaşım (%24) ve sağlık bilimleri (%19) olduğu görülüyor.
Rakamlar göz alıcı bir geleceğe işaret etse de her yeni teknolojide olduğu gibi yapay zekâ için de etik kullanımdan işletmeler için kullanım koşullarına kadar geniş bir yelpazede kavramsal tartışmaların yürütülmesi gerekiyor. İhtiyaçların çeşitlendiği ve bu ihtiyaçlara yanıt vermek için geliştirilen kapasitelerin değiştiği bir dünyada açıklanabilir, etik, tarafsız, güvenilir bir üretken yapay zekâ teknolojisinin potansiyeli sınırsız görünüyor.
TÜBİSAD Perspektif’in bu sayısında, tüm bu teknolojilere dair birçok görüşü ve trendi bulacaksınız.
Keyifli okumalar dileriz.
Mehmet Ali Tombalak
TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı