Üretken Yapay Zekâ, Buluta Geçişi Hızlandıracak
Şu anda üretken yapay zekâ çok büyük heyecan uyandırıyor ve “acaba fazla mı abartılıyor?” sorusunu sürekli duyuyoruz. Bu bana internetin ilk günlerini hatırlatıyor; insanlar internetin o kadar ‘büyük’ olup olmayacağını sorguluyordu ve ne kadar ‘büyük’ olduğunu hepimiz gördük. İnternete yönelik heyecan haklı bir heyecandı ve hatta belki daha fazla olması gerekiyordu. Aynı durumun üretken yapay zekâ için de geçerli olacağına inanıyoruz. Amazon Web Services (AWS) de dahil olmak üzere birçok şirket bu alana büyük enerji harcıyor.
Üretken yapay zekâ, buluttaki depolama ve bilgi işlem ölçeği sayesinde mümkün olabiliyor. Milyarlarca parametreye sahip mevcut modeller bulut ölçeği olmadan mümkün olamazdı. Bu sebeple üretken yapay zekâ, buluta geçişi hızlandıracak. Üretken yapay zekâ, insanlığın en zorlu sorunlarından bazılarının üstesinden gelerek, insan performansını artırarak ve üretkenliği en üst düzeye çıkararak çağımızın en dönüşümsel teknolojilerinden biri olacak. Sürekli inovasyonu teşvik etmenin anahtarı ise bu teknolojinin sorumlu kullanımı. Pek çok teknoloji gibi getirilerinin yanı sıra dezavantajları da bulunduğu için, yapay zekâ konusunda da sorumlu davranmamız önem taşıyor.
AWS olarak adil ve doğru yapay zekâ (AI) / makine öğrenimi (ML) servislerini geliştirmeye ve müşterilerimize AI/ML uygulamalarını sorumlu bir şekilde oluşturmaları için gereken araçları ve rehberliği sağlamaya kararlıyız. Gelecekte kötü amaçlar için kullanılabileceklerini öne sürerek gelecek vaat eden teknolojileri yasaklamanın veya durdurmanın yanlış bir yaklaşım olduğunu düşünüyoruz. Kötü amaçlar için kullanılabilir gerekçesiyle insanların bilgisayar almasını kısıtlamış olsaydık dünya çok farklı bir yer olurdu. Aynı şey, her gün hepimizin kullandığı binlerce teknoloji için de söylenebilir. Sorumlu kullanıldıklarında bu teknolojilerin faydaları risklerinden baskın oluyor. Üretken yapay zekâ hakkında hâlâ bilinmeyenler olduğunun farkındayız ancak dünya için çok iyi şeyler yapma potansiyeline sahip. Bizi en çok heyecanlandıran da bu.
Yapay zekâ, bulutun doğasında var
Üretken yapay zekâyı mümkün kılmak için bulut ölçeğinde depolama, bilgi işlem, güvenlik ve gizliliğe ihtiyacımız var. Üretken yapay zekâ çok fazla fırsatı beraberinde getiriyor; biz de müşterilerimize kendi üretken yapay zekâ uygulamalarını oluşturmaları için ihtiyaç duydukları araçları sağlayarak her şirketi bir ‘yapay zekâ şirketi’ haline getirmeye odaklanıyoruz. Bunu, müşterilerin başarılı olmak için ihtiyaç duydukları, seçenek ve esneklik, kurumsal seviyede güvenlik ve gizlilik gibi unsurları sunarak yapıyoruz. Yapay zekânın temelinin veri olduğunu unutmamak gerekiyor; insanlar yapay zekâ modellerini kendi verilerini işlemek için kullanmak istiyor, tersini yapmayı değil. Burada da en büyük ilk adım, verilerin buluta taşınması ve buna hazır hale getirilmesi.
Tüm bunları sorumlu bir şekilde yapmak, üretken yapay zekânın başta sağlık ve yaşam bilimleri, medya ve eğlence, eğitim ve finansal hizmetler olmak üzere tüm sektörlerde derin bir etki yaratmasını sağlayacak. Yapay zekânın başlıca kullanım örnekleri ise şöyle:
- İçerik üretimi: Makale, rapor ve e-posta yazma gibi görevlere yardımcı oluyor. Belirli bir istem veya girdiye dayalı olarak metin önerileri, cümleler veya paragraflar oluşturabiliyor. Dilbilgisi ve noktalama işaretleri konusunda da yardım ederek yazıyı daha düzgün ve profesyonel hale getirebiliyor.
- Özetleme: Bir makale, belge veya web sayfasının daha kısa bir versiyonunun oluşturulmasını sağlıyor. Bu, uzun bir metnin özetini çıkarmanız veya ana noktaları daha kısa bir biçimde sunmanız için yararlı olabilir. Bir metnin ana fikrini hızlı bir şekilde anlamak isteyenler veya birden fazla makale okuması gereken ve temel bulguları anlamak isteyen araştırmacılar için de faydalı olabilir.
- Yazılım geliştirme: Doğal dil girdilerine dayalı kod parçacıkları, yorumlar ve belgeler oluşturabiliyor. Bu, yazılım geliştirme görevlerinin verimliliğini ve doğruluğunu artırabilir.
- Diyalog bazlı yapay zekâ: Sohbet robotları ve sanal asistanlar gibi doğal dil tabanlı diyalog arayüzleri oluşturabiliyor. Bu, bir sistemle daha insan benzeri etkileşimler kurulmasını sağlayarak kullanıcı deneyimini geliştirebilir. Konuşmayı metne dönüştürme ve çeviri özellikleri de buna dahil olabilir.
- Soru cevaplama: İnternet gibi büyük bir veri bütününden doğal dil istemleri kullanarak bilgi bulabiliyor, sentezleyebiliyor ve soruları cevaplayabiliyor.
- Yaratıcılık: Kısa öyküler, konsept çizimler ve tasarımlar gibi içerikler oluşturabiliyor. Modellere belirli bir istem veya tema vererek, yalnızca insan çabasıyla mümkün olmayabilecek benzersiz ve ilginç içerikler üretilebilir. Örneğin, üretilen görseller pazarlama reklamlarında ve web sayfalarında kullanılabilir.
- Eğitim: Öğrencilere esnek, kişiselleştirilmiş ve etkileşimli bir öğrenme yolu sunulabilir, onlara anında geri bildirim verilebilir ve hataların doğrusu gösterilebilir.
Sorumlu yapay zekâya yaklaşımımızı sürekli geliştirmenin, iyileştirmenin ve genişletmenin yanı sıra dayandığı bilimi ilerleterek inovasyon yapıyor ve yineliyoruz. Halihazırda başarılı üretken yapay zekâ uygulamaları görüyoruz ve gelecekte göreceklerimiz için de heyecan duyuyoruz.
Burak Aydın
TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi
Amazon Web Services Türkiye Genel Müdürü