Bilişim Ekosisteminin Ortak Sesinden
Tüm üyelerimize merhaba!
Türkiye bilişim ekosisteminin güçlü sesi, ortak aklı ve kurumsal hafızası TÜBİSAD’ımızın yeni e-bülten sayısında sizleri selamlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.
TÜBİSAD’ın sürdürülebilir büyüyen ve gelişen bir bilişim ekosistemi doğrultusunda ilerleyen 42 yıllık yolculuğunda en önemli güç kaynağının siz değerli üyelerimizin teveccühleri ve desteği olduğuna inanıyorum. Dünyanın tüm önemli gündem meselelerinin neredeyse merkezinde yer alan sektörümüzün geleceğinin de gelenekselleşmiş istişare ve ortak akıl kültürümüzü geleceğe taşımaktan geçtiğini düşünüyoruz. Bu nedenle bu sayıdan itibaren e-bültenlerimizin her birini bir değerli üyemizin sektörümüze ve gündeme dair görüşleriyle açma arzusundayız. Üyelerimizin bu çağrıya olumlu yanıt vereceğini temenni ediyor, her birini TÜBİSAD Gündem’in yeni sayılarında bilişim ekosisteminin güçlü sesine “ses ve renk” olmaya davet ediyoruz.
Olgunlaşan bilişim sektörünün geleceğe sıçrama yapabilmesi için bizi bugüne kadar getiren tüm şirketler ve kurucularının yanı sıra girişim şirketlerini ve girişim sermayesi yönetimlerini de bu bültenlerde ağırlamak, farklı ve yenilikçi düşüncelerini öğrenmek ve üyelerimiz arasında onları da görmek bize keyif verecek gelişmeler olacaktır.
Sadece Türkiye ve güzel ülkemizdeki fırsatları ya da sadece girişimcilerle yeni soluklar alan teknoloji yaşamını değil, yurt dışını ve küresel başarısı olan firmalar oluşturmayı da düşünmeli ve bu yönde çaba sarf etmeliyiz. Bu yola çıkanlara da elbirliği ile destek olmalıyız.
Değerli dostlarımız,
Bir önceki e-bülten sayımızdan bu yana gerek dünyamızda gerekse ülkemizde yaşanan baş döndürücü değişimler hiç hız kaybetmeden yaşanmaya devam etti. Yıkıcı inovasyonun ya da bir diğer deyişle ezber bozan yeniliklerin geleneksel kalıpları birer birer ortadan kaldırdığı günleri yaşarken, her alanda önemli paradigma kaymalarına tanıklık ettik. Tüm bu değişimlerin merkezinde hepimizi birbirine bağlayan ve yazgıları artık neredeyse bütünleşmiş olan “teknoloji” ve “insan” vardı.
Teknoloji bu dönemde insanın yanındaydı. Eğitimde, sağlıkta, üretimde, bakımda ve akla gelebilecek diğer tüm ihtiyaçlarda teknolojinin getirdiği hız ve verimlilik yepyeni kurallar, yepyeni yaklaşımlar ortaya koydu. Teknolojiyi hayal eden, planlayan, üreten ve geleceğe taşıyacak olansa yine insanın ta kendisi.
Bu nedenle önümüzdeki dönemle insan ile teknoloji arasında kökleri kadim dönemlere kadar uzanan ilişkinin yeniden tanımlanacağını öngörmemiz gerekir. Zira insanın kendisi de yaşayışıyla, çalışmasıyla, gelişmesiyle ve hedefleriyle birlikte yaşanan paradigma değişimlerinden payını aldı. İnsan bu yeni dünyada kendi yaşantısının bileşenlerini oluşturan tüm adımları sorgulamaya ve yeniden tanımlamaya başladı.
Amerika Birleşik Devletleri’nde 2021’in Nisan ayında halihazırda çalıştıkları işlerinden ayrılan insanların sayısı tüm zamanlamaların rekorunu kırdı. Diğer ülkelerden de benzer verilerin geldiğine her geçen gün tanıklık edebiliyoruz. Ekonomistler bu durumu “Büyük İstifa” (Great Resignation) olarak tanımladı. Bu terimin yaşantımıza girdiği ilk günden bu yana geçen her ay, çalıştıkları işlerinden ayrılıp başka kariyer fırsatları ya da yaşam biçimleri benimseyenlerin sayısı artıyor. Yalnızca ABD’de ağustos ayında, nisanda yaşanan rekor kırılmıştı bile.
Dünyanın kaynakları ile insanın kendisinin aynı alanda değişim arzu ettiği bir pencereden geleceğe baktığımız günlerdeyiz. Akut bir “insan krizi” yaşamamak adına, teknolojinin belirlediği bir çağda geleceği, merkezinde insanla kurmaya başlamamız dünden çok daha önemli anlamlar taşıyor bugün. Bilişim ekosisteminin bileşenleri olarak bizler de sektörümüzü şekillendiren tüm parametreleri iyi analiz ederek, teknoloji ile insanın yeni dünyadaki birlikteliğinin en verimli örneklerini sergileyebiliriz diye düşünüyoruz.
Zira teknoloji hayal eden, planlayan, geliştiren, üreten ve geleceğe taşıyan biz bilişimciler, insani krizlerin tamamında aldığımız sorumlulukların belki de daha fazlasını, hız, verimlilik ve sürdürülebilirliğe ihtiyacın azami seviyede olduğu yarınlarda alacağız. Bu yolda da her zaman olduğu gibi teknoloji hayal eden ve üreten insanlarla birlikte yürüyeceğimizden hiç kuşkumuz yok.
Sanayi 4.0; Toplum 5.0’a dönüşmek zorunda… Birlikteyiz…
Levent Kızıltan
TÜBİSAD
Yönetim Kurulu Başkanı